Sporcular antremana yüzde 90 oranında fiziksel, yüzde 10 oranında da zihinsel olarak odaklanmaktadırlar. Fakat yarışmaların yüzde 90’ı zihinseldir ve şampiyonu bu belirler, çünkü elit düzeyde sporcuları fiziksel olarak birbirinden ayıran çok az bir durum söz konusudur. — Elka Graham (Avustralyalı yüzücü)
Motivasyon, performansın önemli bir parçasıdır. Motivasyon olmadan maç için hiçbir zaman hazır olamayız. Maç için en önemli mental hazırlık kendi kendine motivasyondur. Tenis oynayan kişiler kendilerini motive etmeye oldukça eğilimlidirler. Üst düzey tenis oynamak için gerekli becerilere bu şekilde sahip olabilirler.
Maç sırasında kendimizle baş başa kaldığımızda, tek dinleyeceğimiz kendi iç sesimizdir. Bu iç ses, çok sevdiğimiz biriyle konuşuyormuş gibi olmalı, azarlama şeklinde olmamalıdır. Motivasyon düşüklüğü ve panik, tenisçi yeteneğine ve eğitimine güvenmediği zaman ortaya çıkar. Rahatlamak ve sakinleşmek için,
– Yavaşla, sakinleş, maçtan keyif almaya bak
– Baseline’dan uzaklaş, arkaya doğru yürü
– Havluyu kapat, dinlen, dış sesleri duyma
– Kendine güven, hatalarını boş ver, birçok başka insanın da yapamayacağı bir şeyi başarıyorsun. O korta çıkmak da cesaret ister, kendinle gurur duy.
– Yeteneğine güven, çünkü her gün antremanlarda kendini test ediyorsun. Eğitimine güvenecek kadar cesur ol, böylece kendini daha iyi hissedeceksin.
Efsane boksör Muhammed Ali, sürekli kendi kendine “Ben en iyisiyim” diyerek kendini ve en önemlisi rakiplerini bile daha maçı kazanmadan buna inandırmıştır.
Eğer antreman, sizin canınızı sıkmaya veya motivasyonunuzu düşürmeye başlarsa geçici olarak bir değişiklik yapın. Bu değişiklik size, taze bir nefes almak için gerekli ivmeyi ve canlılığı kazandırır. Yapılan bir araştırmaya göre, uluslararası bir tenis akademisinin danışmanları, tenis oyuncularında form düşüklüğü olduğunda, önceden tasarlamadan oynadıkları üçe üç basketbol oyununun, onların coşkusunu geri getirdiğini tespit etmiştir.
