Her şey kendine güvenmekle başlar. Hayatta bizi geri tutan, ilerlememizi engelleyen bir çok endişe ve engelle karşılaşabiliriz. Bu yüzden hazır ve güvenli olmak iyidir. Yolumuzda ilerlerken bütün bu değişiklikler ve meydan okumalara karşı kendimize olan güvenimizi bulmalıyız…
Bunu yaparken aklımızda tutmamız gereken bazı noktalar var:
* Kimse elinde tenis raketi ile doğmamıştır.
* Birşeyde iyi olmak zaman ister, tek bir gecede gerçekleşmez.
* Çok iyi olmak da zaman ister, ama dünya şampiyonu olmak daha da uzun sürer.
Bu yüzden yapmak istediğiniz şeye adanmış ve istikrarlı olmalı, yılmadan bıkmadan devam etmek gerekir.
* Bir konuda başarılı olan herkes yüzlerce ama yüzlerce hata yapmış demektir.
İşte size bir örnek:
Kariyerim boyunca 9.000’den fazla atış kaçırdım.
Yaklaşık 300 maç kaybettim.
26 kez kazanan atışı yapmak için takımım bana güvendi,
ama ben kaçırdım.
Hayatımda defalarca ama defalarca kaybettim.
Ve bu yüzden başarılı oldum.
Şimdi siz bu kadar hata ve yenilgisine karşılık, Michael Jordan için başarısız biri diyebilir misiniz? Düşündürüyor, öyle değil mi? :))
* Çoğu insan delicesine çaba harcadığını itiraf etmek istemez. Eğer biri size hiç uğraşmadan kolayca başarılı olduğunu veya kazandığını söylerse inanmayın, muhtemelen yalan söylüyordur.
* İşler zora bindiğinde vazgeçen biri olmayın. Diğerlerinden daha fazla zorlanmanız sizin başaramayacağınızı göstermez, denemeye devam edin.
* Unutmayın sonuçta siz bir insansınız, ama zorluklar karşısında vazgeçmek veya devam etmek konusunda vereceğiniz en küçük karar hayatınızda büyük değişimlere yol açabilir.
* Zorlukların üstesinden gelmek sadece sizi daha güçlü yapar.
* O korta çıkmak, risk almak korkutucu bir iştir. Cesur olun…
Aptal gözükmek veya kaybetmek korkusu ile endişelenmek sizi daha iyi yapmaz. Bu duyguları taşıdığınız sürece başarılı olamazsınız. Rakipler güçlü diye yarıştan ayrılmanız size birşey kazandırmaz, aksine öğrenme şansınızı kaybetmiş olursunuz.
İşte size bir başarı hatta başarısızlık örneği daha…
J. K ROWLING … En iyi satış yapan yazar, mültimilyoner, Harry Potter’ın yaratıcısı, şimdiye kadar yazılmış kitap serilerinin muhtemelen en başarılısının yazarı…
İlk Harry Potter kitabı yayınlandığında Rowling 32 yaşındaydı. Yarattığı dünya, filmlere, oyunlara, hatta bir oyun parkına konu oldu. Şimdiye kadar herhangi bir başarısızşık göremiyorsunuz değil mi? Biraz daha geçmişe gidelim o zaman…
Rowling ilk kitabını bir kafede, küçük kızı yanında pusetinde uyurken yazdı. İşsizdi ve hiç parası yoktu. İleride kazanacağı servet ve şöhretin hiçbir işareti gözükmüyordu. İlk kitabını bitirdikten sonra tam 12 yayınevi taslağını geri çevirdi. Düşünebiliyor musunuz Harry Potter’ı yayınlamak istemeyen tam 12 yayınevi !!! J. K. Rowling vazgeçmedi, eserine inandı, kimse ona inanmadığı zaman bile, bu kitap tutmaz, saçma, anlamsız demelerine rağmen… Sonunda kitabında büyülü bir yan olduğunu gören küçük çaplı bir editör yardım etmeyi kabul etti. Ve bu günden gerisi tarihe geçti.