Tenisçi Aileleri

Tribündeki kahramanlar…

Her başarılı çocuğun arkasında, onu destekleyen, koruyan, düştüğünde elinden tutsa da, kalkıp koşmasına izin veren aileleri vardır… Maddi, manevi hep destek veren, turnuvalara götüren, kazansa da, kaybetse de gurur duyan, beraber gülen, beraber ağlayan aileler…

Bu ailelerin en güzel örneklerini heyecanla takip ettiğimiz yıldız ve efsane olmuş tenisçilerde görüyoruz. Bu oyuncuların başarısı ne kadar büyük olsa da, yüzlerce maç kazanmış olsa da, dünyanın en iyileri arasına adını yazdırmış olsa da, tribündeki asıl kahramanlardadır gözleri… Kazanılan her sayıda zaferini paylaşır, kaybedilen her sayıda destek bekler o gözler… Maç bitince ilk koşulan, ilk kutlanandır, senelerin emeğine bir teşekkürdür adeta…

SERENA – VENÜS WILLIAMS

Venus ve Serena Williams kardeşler, 90’lı yıllardan bu yana damga vurdukları kadınlar tenisinin yüzü haline geldiler. Baba Richard Williams, kariyerlerinin başlarında antrenörlüğünü üstlendiği Venus ve Serena’nın oyunlarına şekil vererek iki kardeşin yıllardır rakiplerine büyük üstünlük kurduğu “güç tenisi”nin ortaya çıkmasını sağladı.

RAFAEL NADAL

Eski bir tenisçi olan Mirka, eşi Roger Federer’i kariyeri boyunca yalnız bırakmayan isimlerin başında geliyor. Sakatlığının ardından tenisi bıraktıktan sonra her turnuvada Federer’in yanında seyahat etmeye başlayan Mirka, maçlar sırasında kaldığı zor durumlarda eşine tribünden verdiği destekle bir numaralı motivasyon kaynağı haline geldi. Aile desteğini en fazla hisseden tenisçilerden Federer’in babası Robert de çoğu maçta oğlunun yanında yer aldı.

ANDY MURRAY

Andy Murray’nin tenis antrenörü olan annesi Judy, oğlunun bu spora başlaması ve kendini geliştirmesi açısından kilit rol oynadı. Cimnastikten buz patenine kadar oğlunun sporcu olması için neredeyse tüm branşları denediklerini vurgulayan Judy Murray, tenis tercihinin 3 grand slam zaferi yaşayıp dünya 1 numarasına kadar yükselen Andy için doğru karar olduğu ispatladı.

ANDRE AGASSI

Agassi çok küçük yaşta başlıyor tenise. Arkasındaki güç babası… Öyle ki, her gün antreman yapabilmesi için evlerinden taşınmaya karar veriyorlar. Yeni ev arayışında baba evlerin içine bile girmiyor. Elinde metre, tam ölçekli bir tenis kortunun sığabilmesi için bahçeyi enine boyuna ölçüyor, uygun olan ilk eve taşınıyorlar. Babasının kendi tasarımı olan ve normal süresinden daha da hızlı top atan bir makine ile her gün antreman yapıyor Agassi… Babası, günde 1000 topa vuran birinin mutlaka dünya 1 numarası olacağına inanıyor ve bu düşüncesinde de haklı çıkıyor. Agassi, her ne kadar çok sonraları tenis oynamaktan nefret ettiğini anlatsa da, tenis tarihinin en büyük efsanelerinden biri oluyor…

SLOAN STEPHENS

“Tenis kariyerim, annemle beraber çok uzun bir yolculuk oldu. 11 yaşında iken, annem beni bir tenis akademisine götürdü ve oradaki direktörlerden biri anneme, eğer 2. seviye bir tenis oyuncusu olup burs alabilirsem şanslı olacağımı söyledi. Bu nedenle ailelere şunu söylemek istiyorum… Çocuklarınız bir şey yapmak istiyorsa, asla vaz geçmeyin. Birileri yeterince iyi olmadığını söylese de üzerine gidin, her yolu deneyin, beraber daha çok çalışın, inanın, destek olun. Her zaman onları cesaretlendirin. Çünkü çocuğunuz da bir gün benim gibi olabilir…”

Sloan STEPHENS / 2017 US OPEN SINGLES CHAMPION

Bir yanıt yazın